Hani hasta olursunuz da antibiyotiğin yanına bazı doktorlar fazladan bir-iki vitamin yazar ya işte öyle birşey…
Evet, ne diyordum, aslında motorum biraz hasta. Öksürüyor aksırıyor, iç organlarından gıy gıy sesler geliyor. Doktora götürdük, bizim Emin’e klasik motorvari tedavi uygulandığından mı yoksa bilemediğim başka durumlardan mı bilmiyorum, hala olması gereken performansında değil. İş aceleye geldi usta motoru olduğum yere bırakınca ben de o gitmeden deneme sürüşü yapamadım.
Servise gidecek insanları düşünerek, özetle bir kaç noktaya değinmek istiyorum. Motorun tamir edilmiş olmakla beraber, bazı ayarları da istemediğiniz hale getirilmiş olabilir.
Fren Ayarları
Usta iyiliğinden, ani fren yaparsam tekerler kaymasın, diye düşünmüş olup frenleri sıkmış olacak ama, kime göre? Elim frenin üzerinde olsa bile; o fren, bu sertlikle, ben sıkacaksam, ani olamaz… “Hönk amcalar”la aynı trafiği paylaştığım sürece, hızlı tepki vermem gereken durumlar son bulmayacak. Hiç mi faydasını görmedin derseniz, bol bol el yayı çalıştım parmaklarım ağrıyor.
Amortisör Ayarları
ODTÜ’nün koca kasislerinde sarsılmayan ben, ayarlardan sonra bu sene lunapark sezonunu motorun üzerinde açtım. Ustaya nedenini sorduğumda virajla alakalı olduğunu söyledi ama, bana kalırsa o amortisör oraya iş görsün diye koyulmuş olmalı. Bununda mı hiç faydası yoktu derseniz; ayağımda continental lastik kıvamında bot varken bile, refleksolojiden nasibimi aldım.
Gaz Kolu Ayarı
Gaz kolundaki boşluk ilk ayarından daha fazla olunca, kalkıştaki tepkim zayıfladı. Işıklarda hareket ederken dezavantaj yaşadım. Ayrıca yavaş trafikte araçlar dururken aralardan geçmek zorlaştı. Önceki haline nazaran, yüksek hızlarda, beni yine yordu. Gaz kolunda böyle bir ayar olduğunu bilmesem bunu motosikletin motoruna yorabilirdim.
Motordaki arıza giderilmiş mi kontrol ederken bu üç noktayı atlamamanızda fayda var.