Motorumuz olabilir, bir çita gibi hızlanabiliriz, ama hala insanız. Hız tutkuya döndüğünde, belki içindekileri kusarken rüzgarı hissetmek istiyorsun. Ama sen de bilirsin ki insan acizdir, fakirdir fazla artistlik yapmamalıdır. Hayata meydan okunacak yerler otobanlar değil, olay kafamızda bitiyor ve önce onu korumamız lazım.
rivalo
Bazılarımız trafiğe çıkıyor, tişört şort terlik. Püfür püfür.. Arkadaşlar adeta bana bir şey olmaz havasında. Motoru bir yana bırakalım 5 yıl önceki bize bakalım, bir de şimdikine. Yaşananların kaçı planlanmıştı, kaçı zihnimizdekilere uyum sağladı? Kendi hayatımıza malik olamazken, trafiği kontrol altına alabileceğimizi düşünüp kaza ihtimali sıfırmış gibi davranıyoruz. Birileri lafı “hiç bir şey yapmayalım o halde” ‘ye çekmeden ben konuya gireyim: Kask (o) !
Bir kaza savar olarak kask
Kask sadece kaza anında korumaz, kazanın kendisinden de korur..
Bir yolculuğumda, motorumdan 30 -40 kat uzun araçlarla aynı yolu paylaşırken, şeridimde beni sollayan medeni araba sürücülerinin de katkısıyla; yapacağım küçük bir dikkatsizliğin hayatıma mal olacağının ilk on dakika içinde anlamam hiç zor olmamıştı. Böyle bir yolda, kum yığınlarının yanından geçerken toz bulutlarının görüşünüzle beraber nefes almanızı etkilediğinde halinizin nice olacağını bir düşünün.. O sırada gözünüze toz kaçtı, yahut toz tuttunuz; dikkatiniz dağıldı, sonrasında, tırın kaç tekeri vardı aynel yakin saymak serbest.

Kask bizim havada uçan nesnelere karşı da emniyet kemerimiz. Cümle ütopik gibi dursa da, araçların tekerinden ne zaman ne kadar büyüklükte bir taş füze edasıyla bize çarpar bilmiyoruz. Kazalar için konuşursak da, uzağa gitmeye gerek yok. Türkiye’de; kaza sonrası motoru delik deşik olmuş ama, vizorü sayesinde başı gözü sağlam kalmış sürücüler var. Tabi burada kaskın kalitesi çok önemli vizorün hem kırılmayacak kadar sert, hem de gerektiği kadar esneyebilen yapıda olması gerekiyor. Son pişmanlık fayda etmez, zarar görmüş organları on kask parası verseniz geri getiremeyeceğimize göre, kaskımızı ucuza getireceğiz diye yağmurdan kaçıp doluya yakalanmayalım.
Bir başka tehlike ise, uçan böcekler. Böcek ne arasın şehirde demeyin, birinin başına geldiyse, herkesin başına gelebilir. Vizorüme çarparak can veren hayvancağızlar, gözüme girmedikleri için şanslıyım.

Alerjisi olanlar için de kapalı kask tam bir nimet. Bir yandan hapşurup bir yandan motor sürerek ne yola odaklanabiliriz ne de o sürüşün bir keyfi kalır.
İlla kaza ile ilgili olmasına gerek yok. Güneşin yaşlandırıcı etkilerine karşı kaskın fiziksel UV koruyucu etkisini göz ardı etmemek lazım, yüzün açıkta kalan bölgeleri içinse, UV korumalı vizorler üreten markalar mevcut.
Kafası Olan Kask Taksın!
Şimdilik bu kadar.
Hoşça kalın :)
www.MotoEtkinlik.com adresinde yer alan yazıların telif hakları MotoEtkinlik.com!a aittir. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kopyalanmaları yasaktır!