Takip eden arkadaşlarımız daha önceki yazılarımda motokros hakkında yazdıklarımı hatırlayacaktır. Motokrosun her branşa etki ettiğini ve motosiklet yarışçılarının (özellikle yarış ve resmi antrenmanlar harici motoru kullanmalarına izin verilmeyen GP yarışçıları) motokros motoru ve onun türevleri (supermoto aynı motorun sadece asfalt için modifiye edilmesi ve lastik değiştirilmiş versiyonudur) ile antrenman yaptığını söylemiştim. Bunun sebeplerinden de kısaca bahsetmiştim. Kaçıranlar buradan bir baksın Tıklayın!..

Supermoto
Supermoto motosikleti tamamen motokros motorundan elde edilen bir motordur. Motokros motoruna eklenen slipper-clutch (kaydırmalı debriyaj) ve shifter (debriyajsız vites geçişi sağlar) en önemlileri sayılabilir. Bunlar eklendikten sonra motor daha çok yol motoruna benzemekte ve daha yüksek devirlerde performans gösterebilmekte. Bu yüzden Kenan Sofuoğlu bile supermoto motoru ile antrenman yapıyor. Yani off-road çok farklı bir branş diye düşünmememiz gerekiyor. Motokros ise temel bir branş ve 4 yaşında dahi başlanabiliyor demiştim.
Motokrosun bir diğer avantajı ise ilk başladığınızda ergonomik açıdan teknikleri öğrenmeye daha yatkın olmanızdır. Çok daha rahat bir pozisyonda olmanız hem güven verecektir hem de kendinizi geliştirmeniz için maksimum imkanı sağlayacaktır. Motosiklet altınızda adeta bir bisikletmiş gibi hissetmeye başladıktan sonra da her tür motosikleti çok rahat ve çok güvenli kullanabilir durumda olacaksınız. Motokrosu bu kadar övdükten sonra ise bir teknikten bahsederek daha iyi anlamanızı sağlamak istiyorum.

Ayakta Sürüş
Motosikletle elbette çamur ya da çakıl gibi kaygan zeminli yerlerden geçmek zorunda kalmazsınız diye bir şey yok (hele ki Türkiye’de!). Motokros ise genellikle böyle zeminlerde olduğu için ayakta duruş pozisyonlarının türevleri oluyor ve hepsini de yol motorlarına uygulamanız yararınıza. Ayakta dururken motosikletin hakimiyetine tamamen sahip ve yol görüşünüz tamamen açık bir durumda oluyor ki motosiklet kullanımında görüş en önemli öncüllerden birisi (gideceğimiz yeri bilmemiz gerekiyor sonuçta). Ayakta iken ön tekere olan hakimiyetinizi arttırmanız sağa-sola kaymanızı engelleyecek ve böylece dengede durmanız kolaylaşacaktır; fakat bunun da farklı açıları mevcut.
Ön teker hakimiyeti ve arka teker hissiyatı sizi her zaman kazadan koruyan öncüllerdir. Bu yüzden iyi teknik ile çamur, çakıl ya da her hangi bir kaygan zemini istediğiniz gibi geçebilirsiniz. Aynı şey kaygan zeminlerde fren için de geçerli. Tekniğinize (evet sadece keyif için de sürseniz belirli bir tekniğiniz olması önemli) bağlı olarak bu riski de azaltmak mümkün.
Elbette bu yazıyı okuyacak kadar motosiklet sevdalısıysanız teknik nedir ne değildir biliyorsunuzdur. Herkes motosiklet üzerinde keyif almak ve güvenli sürüş yapmak istiyor. 10 yıldır motokros yarışçısı olarak yurtiçi-yurtdışı yarışlarını takip eden biri olarak sizlere motokrosun sağlayabileceklerini aktarmak istedim. Tabii ki bunların hepsini bir yazıda toplamak mümkün değil. Daha sonraki yazılarımda daha farklı şeylerden bahsedeceğim. Unutmayın “Çare Motokros”!
Ulukan Ulu’nun diğer yazıları için Tıklayın!